SIZDIRILAN
E-POSTALAR KATAR KRİZİ’NİN ARKA PLANINI BAKIN NASIL AÇIKLIYOR?
Akbar
Shahid Ahmed (Huffington Post dış
politika muhabiri)
Huffington
Post, 9.6.2017
Tercüme: Zahide
Tuba Kor
Yeni Amerikan Başkanı’ndan
rahatsızlık duyan resmî Washington, gözde büyükelçisiyle [Z.T.K. BAE’nin
Washington Büyükelçisi Yusuf el-Uteybe’yi kastediyor] tamamen bağlantılı olan
Ortadoğu krizinde şu an hasar kontrolü için didiniyor.
Başkan Trump, Dışişleri
Bakanı Rex Tillerson ve daha birçok yetkili; aralarında Birleşik Arap
Emirlikleri (BAE), Suudi Arabistan ve Mısır’ın olduğu Amerikan müttefiki bir
grup ülkeyi ABD’yle farklı bir şekilde saf tutan, bölgedeki en büyük Amerikan
üssüne ev sahipliği yapan komşuları Katar’la ilişkilerini düzeltmeleri için
iknaya çalışıyor.
Ortadoğu ülkeleri,
geçtiğimiz pazar gecesi [4 Haziran] birbiri ardına Katar’la tüm
ilişkileri kestiklerini ilan ederek ve hatta fiilen bu küçücük ülkeyi muhasara
altına alarak Washington’ı şok ettiler. Amerikan Dışişleri Bakanlığı sözcüsünün
salı günü gazetecilere yaptığı açıklamaya göre, BAE, bu adımı resmen kamuoyuna
ilan etmeden hemen evvel Amerikan hükümetini konuyla ilgili haberdar etmekle
yetindi
Bu arada, Washington’daki
en güçlü ve etkili diplomat olduğu ve ABD’de Katar karşıtı kampanyanın öncüsü
olduğu iddia edilen BAE Büyükelçisi Uteybe, ortalarda görünmeyip göze batmamaya
çalıştı.
(…) Uteybe, uzunca bir
süredir etkili bir diplomat.
(…) Trump’ın Katar
konusunda niçin zikzaklar çizdiğini (…) perşembe günü MSNBC ortaya
koydu. Trump’a yakın bir kaynak, program sunucusu Brian Williams’a, Katar’ın
Amerikan birliklerine ev sahipliği yaptığını Başkan’ın bilmeyebileceğini
söyledi.
Şimdi ise Amerikan
yönetimi bir uzlaşmaya varmışa benziyor: Katar, teröristleri finanse edenlere ve
vatandaşlarının militan örgütlerle bağlantılarına müsamaha göstermekten vazgeçip
bunların sert bir şekilde üzerlerine gitmek zorunda; ama İslam Devleti terör
örgütü, İran ve diğer düşmanlara karşı hayati olan Amerikan stratejisi çerçevesinde
kesinkes Amerikan yörüngesi içinde kalmalı.
Öyle görünüyor ki BAE,
Suud ve şürekası, Trump’ı kafaya alacakları varsayımına dayalı büyük bir kumar
oynadılar ve –her ne kadar Katar’dan Müslüman Kardeşler, İran, sivil toplum
aktivistleri ve Ortadoğu’daki diğer güçlerle ilişkilerinde birtakım tavizler
koparabilseler dahi– çok büyük ölçüde kaybettiler.
Şimdiye kadar Amerikan
yönetiminden nadiren eleştiri almış ve Amerikan ordusuyla işbirliği nedeniyle
“Küçük Sparta” olarak yere göğe sığdırılamamış BAE bu defa niçin tökezliyor?
Bunun ipucu, Büyükelçisi Uteybe’nin
sızan özel e-posta yazışmalarında var.
(…) Uzmanlar, bu
sızıntının Katar’la resmen kopuşu kuvvetlendiren büyük bir gelişme olduğunu
söylüyor.
Ortadoğu’yu yeniden
şekillendirme gevezeliği
Samimi e-postalar,
Uteybe’nin nasıl “Washington’daki en itibarlı diplomat” şöhretini kazandığını gösteriyor.
(…)
[Büyükelçi Uteybe] özellikle eski Amerikan Savunma Bakanı Robert Gates’le yakın
ilişkiler geliştirmiş gibi görünüyor ve aralarındaki muhabbet karşılıklı. 4
Nisan 2016’da Gates, Wall Street Journal’da yayınlanan [Z.T.K.
İran Nükleer Anlaşmasından Bir Yıl Sonra” başlıklı] bir yazısı nedeniyle Uteybe’ye
övgü dolu bir mail yazıyor: “Harikulade. Çok doğru, kavrayışlı [bir yazı
olup] bahsettiğin gerçeklerle yüzleşmek istemeyen Washington’daki
birçoklarına zamanlaması çok yerinde bir uyarı/hatırlatma.”
(…)
Ticaretin dış politikayla
buluşması
Uteybe, kalpleri ve
akılları kazanma çabasında güçlü bir avantaja sahip: BAE, Amerikalıların iş
yapmaya hevesli oldukları petrol zengini bir yönetim.
Bazı e-postalar, Büyükelçi’nin
eski Savunma Bakanı Robert Gates, eski Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice ve
eski Milli Güvenlik Müsteşarı Stephen Hadley’nin yönettiği müşavirlik firması
RiceHadleyGates’le nasıl giderek yakınlaştığını gösteriyor.
E-postalar, Washington’daki
bir iktidar oyuncusu ve hükümet destekli Amerikan Barış Enstitüsü başkanı olan Hadley’nin
geçen seneki iki görüşmede Büyükelçi’den iş bağlantısı için yardım istediğini
ortaya koyuyor. Müşterisi Motorola’nın BAE hükümetine bağlı güvenlik güçlerine
ve orduya telsiz ürünleri temin etmek için Abu Dabi’de temasa geçeceği isimler
konusunda yardımcı olması için 16 Mart 2016’da bir e-posta yollamış. Her iki tarafın
da sicilleri tartışmalı, özellikle de Amerikalılara karşı insan hakları
ihlalleri ve Yemen’de devam eden kanlı savaşla bağlantılı olarak...
28 Eylül 2016’ya ait daha
yakın tarihli bir mesaj, Hadley’nin PepsiCo için yardım istediğini gösteriyor
ve Ortadoğu Strateji Görev Gücü adlı büyük bir araştırma projesi için
düzenlenen toplantıda kendisinin ve Büyükelçi’nin nasıl birbirini gördüğünden
bahsediyor. Bu alışveriş, küresel meselelerin analizinin nasıl sıklıkla
Amerikalıların yabancı hükümetlerle anlaşmalar kotarma çabasıyla iç içe
geçtiğini apaçık gözler önüne seriyor.
Hadley’in sözcüsü bu
konuda herhangi bir yorum yapmaktan imtina etti.
Başarısızlığa adapte olmak
Son BAE hamlesinin açık
şekilde geri tepmesi, bir süre bu hırslı genç devletin [yani BAE’nin] ve
diplomatlarının hızını kesebilir, bilhassa ABD’nin bölge vizyonunu tehlikeye
atacak dramatik adımlar atmayı düşündüklerinde… 2016’ya kadar Dışişleri
Bakanlığının en üst düzey yetkilerinden biri olan Ortadoğu Enstitüsü uzmanı
Gerald Feierstein, Huffington Post’a dedi ki “Katar’la güçlü bir
ilişkiyi kaybetmek ABD’nin menfaatine değil.”
Ama bu sabır ne kadar
sürer belli değil.
Uteybe, Washington’ın
dostluğunu kazanma becerisi sayesinde, sıklıkla, yönetim kademelerinin
takdirini ve Amerikan politikasının seyri üzerindeki nüfuzunu geri kazanmak
için şekil değiştirerek rağbet görmeyen politikaları ve görüşleri dahi yeniden
paketleyip sunuyor.
Büyükelçi, Obama’nın
yardımcıları Tahran’la bir nükleer anlaşmaya varma çabasındayken dahi sıklıkla
İran karşıtı saldırganca bir duruş için bastırdı ve daha sonra IŞİD karşıtı zımni
bir işbirliği geliştirdi. 2014’te IŞİD saldırıları başladığında Pentagon’daki
bir strateji toplantısında Büyükelçi, Suriye’deki İran’ın müttefiki Esed
rejimini devirmeyi savundu. Obama’nın yardımcılar ise hedeflerinin bu olmadığını
derhal açık açık belirttiler.
Uteybe için bu bir problem
değildi. Kısa süre sonra yapılan bir toplantıda BAE’ye ait F-16 savaş
uçaklarının Amerikalılara yardımcı olmasını kendiliğinden teklif etti. (…)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder