GAZZE
ATEŞKESİ ÜZERİNE X HESABIMDA YAZDIKLARIM
29
Eylül-13 Ekim 2025
Blogda
yer alan 950 küsur içeriğe http://ortadogugunlugu.blogspot.com.tr/2018/01/bu-blogda-neler-var.html linkinden
toplu olarak ulaşabilirsiniz.
Ateşkesle
ilgili görüşlerimi Türkiye Araştırmaları Vakfı’nın düzenlediği online “7 Ekim’den
Bugüne: Gazze” panelinde anlatmıştım. Linkten izleyebilirsiniz. https://www.youtube.com/watch?v=LRX481TmXWk
13 Ekim
2025
https://x.com/ztkor/status/1977673461918212440
Bugün
bir barış tiyatrosu izleyeceğiz.
İngiliz
gazeteci Robert Fisk, Büyük Medeniyet Savaşı: Ortadoğu’nun Fethi
kitabında “Her gazeteci arka cebinde bir tarih kitabı taşımalıdır” der.
Kanaatimce sadece gazeteci değil, her siyasetçi, bürokrat ve karar alma
merciindeki kişi de. Hatta siyasete girmeye niyetlenen herkes önce sağlam bir
tarih dersi almalıdır ki tarih tekerrür etmesin.
Eğer
Arap-İsrail çatışması tarihini çalışmasaydım İsrail’in hakikaten elinin en
zayıf olduğu şu anda masaya çekmenin çok büyük başarı olduğunu düşünürdüm, ümit
beslerdim. Problem şu ki İsrail geçmişte ne zaman savaş ve işlediği
katliamlarla köşeye sıkışsa ve dünya ayağa kalksa bir barış oyunuyla bozulan
imajı düzeltilmiş, çöken ekonomisi toparlanmış, meşru ve makbul bir aktör
dönüştürülmüş ve Filistinliler bu süreçte tüm kazanımlarını kaybetmiştir.
1973 Savaşı ve sonrası ortamı, savaşla sıkışan İsrail’in Mısır’la barışla nasıl nefes alıp Filistin üzerindeki baskısını artırdığını daha yeni Anadolu Ajansı için yazdım. https://aa.com.tr/tr/analiz/yom-kippurdan-aksa-tufanina-1973-savasi-bugune-nasil-ayna-olur/3708659 I. İntifada sonrası Oslo barış süreciyle de Filistinliler umduklarını bulamadı.
Tek umudum ateşkesin İsrail siyaseti ve toplumunu birbirine daha fazla düşürecek olması. Ama bu da içeriyi teskinleştirmek için yeni savaşlar açması demek maalesef. Önümüzdeki günlerde soykırımcı İsrail’i sevimlileştirme kampanyalarına ve soykırım izlerinin silinmesine hazır olun.
İnşallah
yanılırım. İnşallah tarih bilgim ve İsrail’in zihniyetine ve iş tutuş biçimine
dair bilgilerimden hareketle bu öngörülerim tutmaz da bu defa yanılırım.
***
https://x.com/ztkor/status/1977779572965044583
Bayrakları
inceliyorum, iki yıldır İsrail’in soykırımına doğrudan veya dolaylı her türlü
desteği vermiş, elinde Gazzelilerin kanı olan birçok ülke koşmuş Ortadoğu barış
zirvesine! Şaka gibi. 2 milyon Gazzeli içinde yaşadığımız dünyanın ne denli
iğrenç olduğuna ayna tuttu bir daha.
Ortadoğu barış zirvesi! Tıpkı
1990’lardaki gibi. Filistinlilere boş ümit verilen, İsrail’in Filistin
politikasının barış adı altında yutturulduğu ve sadece İsrail’in dünyada
meşrulaşmasını sağlayan on yıldı. İki intifada arası bir dinlenmeydi. Bu da iki
soykırım arası bir es olmaz inşallah.
7 Ekim Aksa Tufanı’nı organize
eden o şehitler şu toplantıyı görseler ne yaparlardı acaba? Gerçek kahramanlar
şehit olup toprağın altında; onların kanı üzerinden kurulan sözde barış
sahnesinde liderler soykırım suçlarını aklama ve yeniden inşadan pay kapma
yarışında. Tam rezillik.
Filistinlilerin %60’ının
yerinden edildiği, 15.000’inin katledildiği 1948 etnik temizliği üzerine dünya
İsrail’in bağımsızlığını tanımıştı. Biz de. Sonra tutup utanmadan Filistinliler
toprağını sattı veya Arap liderler istediği için kendileri terk etti
propagandası yürütülmüştü.
Şunu bilin: Bu “barış” süreci
sonunda Filistinliler acılarıyla baş başa kalırken Arap ve İslam ülkeleri
İbrahim Anlaşmalarına imza koymak için yarışacak ve İsrail kendini aklayacak;
gelecek nesil “7 Ekim’de Gazzeli teröristler masum İsraillilere soykırım yaptı”
diyecekler. Dünyanın gözü önünde Gazze’de yaşanan soykırımı kim
unutur/unutturur demeyin. Sanal dünyada İsrail soykırımının kanıtlarını silme
hazırlığı yapıyorlar ve 7 Ekim 2025’ten beri çok çirkin bir propaganda atağı
başlattılar. Unutmak/hatırlamak hafıza işi değil, siyasi bir tercihtir!
Bana Siyonist İsrail ne zaman
çöker diye soranlara şunu diyordum: “İsrail kendi haline kalsa çöküşü yakın;
ama dünya, çökmemesi için elinden gelen her şeyi yapacak Hristiyan ve Müslüman
Siyonist liderlerle dolu.” Bu barış zirvesi işte bunun bir kanıtıydı.
Zirveye Netanyahu’nun gitmesini
engellememiz, Cumhurbaşkanı’nın duruşu çok önemli. Ama o sahnede bir tek
soykırımcının kendisi yoktu, bütün ortakları varken. Utanmadan o soykırımcılar
Gazzelilerin ve Filistinlilerin kaderini şekillendirmeye kalkışacaklar, 100
yıldır olduğu gibi.
Ortadoğu’da 80 yıldır dökülen
kanların, yaşanan savaşların, diktatörlüklerin varlığının ve halklarına
zulümlerinin temel müsebbibidir İsrail. Siyonistler güven içinde yaşasın diye
bölge halklarının çekmediği kalmadı. Gazze ne ilkti ne de son olacak.
Trump İsrail’in küresel imajını
bozan soykırımı bitiren Gazze ateşkesini dünyaya Ortadoğu barışı diye
pazarlıyor. Filistin devleti kurulması yine gündemde yok. Sadece Gazze’nin
İsrail için bir tehdit olmaktan çıkarılıp yeniden inşası var. Hedef Filistinsiz
yeni Arap-İsrail düzeni.
9 Ekim 2025
https://x.com/ztkor/status/1976242261349499108
Gazzeliler varılan ateşkesi
kutluyor; onların rahatlamaya çok ihtiyacı var, kutlamak da hakları. Ancak her
kim İsrail’in Trump’ın 20 maddelik planına tam uyacağını ve barışa
ulaşılacağını zannediyorsa hayal kırıklığına uğrayacaktır. Bunun için İsrail’e
zihni format atılması lazım.
Netanyahu suikastla veya askeri
darbeyle temizlenmezse, rehineleri geri aldıktan sonra türlü bahanelerle
ateşkesi bozacaktır. İran, Irak veya Yemen’e saldırının da eli kulağında. Çünkü
Netanyahu bir savaş tiryakisi; hapisten kaçmak için birini bitirirken öbürünü
başlatmak zorunda. Yine Gazze’de ateş kesilirken Batı Şeria ve/ya Kudüs’e
saldırıları artıracaklardır.
Nobel’i alma hırsıyla yanıp
tutuşan Trump, eğer ateşkesin bozulmasını engelleyebilirse bu durumda İsrail iç
siyaseti karışacaktır. Hesap, Netanyahusuz bir İsrail’le soykırımcı imajını
temizlemek. Gazze’nin kahir ekseriyetinin yerle bir edilmesi, tam ablukayla
insanları açlıktan öldürmek, BM ve uluslararası STK’ları saf dışı bırakıp sözde
insani yardım noktaları kurmak ve buralarda 2000 küsur Gazzeliyi katletmek
hepsi Trump’ın onayıyla gerçekleşti. Şimdi barış adamı olacak. Netanyahu ve
dini Siyonist mesihçi bakanları bütün suçların kaynağı olarak gösterilip hem
ABD ve İngiltere hem de İsrail’in müesses nizamı kanlı ellerini yıkayıp
başarılı bir medya hamlesiyle soykırımdan kendilerini aklayacaklar. Trump Nobel’i
de aldı mı görev tamamdır.
Bu ateşkes sürecinin bir hayrı
varsa o da şu olacak: Hem İsrail kendi içinde daha fazla karışacak, Mesihçiler
kazan kaldıracak hem de İsrail ile ABD ilişkileri iyice gerginleşecek. En merak
ettiğim konu, komplocuların şahı Netanyahu nasıl bir hamleyle kendini
kurtarmaya çalışacak.
İşte Netanyahu’nun beka hamlesi
büyük ihtimal İran’a yeni bir savaş başlatmak olur. Veya daha mütevazı bir
hamle Suriye, Irak, Lübnan veya Yemen’e saldırı olabilir. Kesin olan şu:
Netanyahu kan dökmeden koltuğunda kalamaz; hayalindeki İsrail tarihinin üçüncü
büyük liderine dönüşemez!
Ateşkes döneminde ilk
yapacakları iş, tarihin en büyük propaganda hamlelerinden birini başlatıp
dünyada İsrail’in imajını temizlemek, bunun için 7 Ekim üzerinden Gazzeliler ve
Hamas aleyhine propaganda yürütmek olacak.
Ülkemizde Siyonizmle
iltisaklıları tespit etmenin tam vakti. 7 Ekimden sonra bunlar kendilerini ifşa
etmişlerdi ama liste çıkarma vaktimiz olmamıştı. 7 Ekim 2025’ten bu yana kim ne
yazıyor, kaydedin. Böyle bir fırsat bir daha doğmaz. Hepsi değil ama bunların
bir kısmı İsrail’in paralı propagandacıları. Buyurunuz, bakın kendileri de
yazmaya başladılar. Sıkı durun, başlıyor ülkemizde ve dünyada İsrail
güzellemeleri ve Siyonistlerin masumiyetini ispat girişimleri... https://x.com/ztkor/status/1976298132674670865
30 Eylül 2025
Savaş ve soykırımla İsrail-ABD
ikilisinin tüm gücü kullandığı ama hedefine ulaşamayıp bir süre bizi ateşkes ve
barış hikayesiyle oyalayacağı bu dönemde, İsrailli tarihçi Avi Shlaim’in Demir
Duvar kitabını alıp geçmiş barış süreçlerinde çevrilen dolapları okumanın
tam zamanı
29 Eylül 2025
https://x.com/ztkor/status/1972726041941807295
Netanyahu-Trump hala ateşkes
pazarlığı yapıyor. Baştan söyleyeyim, fazla ümitlenmeyin. Ne ateşkes ne de
barış dediklerinde kasıtları, bizim ve Filistinlilerin anladığı anlamda gerçek
bir ateşkes ve barış. Neler olabileceğini Mayıs ayında Gazze kitabımın sonuç
bölümünde yazmıştım.
Lübnan’da ateşkesle Hizbullah’ın
silahsızlandırılması Lübnan ordusu ve hükümetine, Gazze’de ateşkesle HAMAS’ın
silahsızlandırılması Arap ve Müslüman ülkelere bırakılıyor! Neden? Çünkü İsrail
HAMAS’ı da Hizbullah’ı da ortadan kaldıramadı. Sıra Müslümanları birbiriyle
çatıştırmakta. Bir müddet sonra İsrail Hizbullah ve HAMAS silahsızlandırılamadı
diye yeniden saldıracak.
Ateş kesilince bir anda İsrail’in
soykırımcı olduğu bir medya hamlesiyle unutturulacak. Hele İsrail başbakanı
değişirse Müslüman ülke liderleri İsrail’le iyi ilişki kurma kuyruğuna girecek.
Ama o aşamalara gelinemeyebilir
de. İsrail iç siyasetinde kıyamet kopacağı ve koalisyonu dağılacağı için
Netanyahu kısa süre sonra ateşkesten cayıp HAMAS barış istemiyor deyip bütün
suçu Gazzelilere atacaklar. Tıpkı 1990’lar ve 2000’lerde FKÖ’ye karşı
yaptıkları gibi. Hikaye aynı.
İsrail aşırı sağı Gazze’den
çekilmeyi kabul etmeyecektir. Öyle ya? Onca askeri neden kaybettiler! İsyan
çıkacaktır. En önemlisi, Mesih’i dünyaya getirtme hedefinden vazgeçtiler mi?
Hayır.
Yıllardır defalarca Netanyahu’yu
canlı dinledim. Hiç bu kadar çökük değildi. 7 Ekim’den sonra bile böyle bir
bitkin ses tonu duymamıştım. Toplantıda planı kabule zorlandığı, baskı
yapıldığı kesin. Ama emin olun, suçu HAMAS’ın üstüne atıp ateşkesten bir süre
sonra cayacaklar.
27 Kasım 2024’te Lübnan
cephesinde Hizbullah’la ateşkese vardığından beri İsrail bin küsur defa saldırı
düzenleyerek ateşkesi ihlal etti. Hala korkunç bombardımanlarla Lübnan’da
binaları vurmaya devam ediyor. İsrail bütün ateşkesleri hep ihlal eder ve suç
hepsinde muhatabıdır.
Farz edelim ki ateşkes
gerçekleşti, yine de Gazze’de kurmaya çalışacakları düzen işlemeyecektir. İki
yıldır ABD’nin Gazze’de çözüm için ortaya attığı hiçbir öneri ve sahada
uygulamaya konduğu hiçbir plan tutmadı. Bu 21 maddelik plan da öyle olacaktır.
Gazze kitabımın 24 sayfalık
sonuç bölümünün Trump Gazze’de ateşkes dediğinde ne anlamalıyız, HAMAS’ın/Gazze’nin
silahsızlanması ne demektir konularını anlattığım 10 sayfasının fotoğrafını
aşağıda paylaşıyorum. 384-387. sayfalar arasını buyurunuz. https://x.com/ztkor/status/1972751628269912487
ABD Gazze’de ateşkes dediğinde ne kast eder ve HAMAS’ın silahsızlanması ne
demektir? Gazze kitabımda sayfa 388-391 arası aşağıda. https://x.com/ztkor/status/1972752233574842692
Kitabımın sonuç kısmından sayfa 392-393’ü paylaşıyorum.
1990’lar ve 2000’lerdeki barış
süreçlerini biliyorsanız bunun da koca bir aldatma süreci olduğunu anlarsınız. Siyonizm
Düşünden İşgal Gerçeğine Filistin kitabında 2003 Yol Haritası bölümünü
yazmıştım. Onu da okuyabilirsiniz. https://x.com/ztkor/status/1972753313671360884
Gazze kitabımda “Trump’ın Başkan
Olduğu Bir Dünyada Filistinli Olmak” başlıklı 40 sayfalık bir bölüm var. Trump
seçildikten sonra Konya’da yaptığım konuşmanın genişletilmiş hali. Trump’ın ilk
başkanlık döneminde Filistin-İsrail barışını nasıl imkansız hale getirdiğini
anlatıştım.
Batı Şeria’daki Filistin
Yönetimi 7 Ekim’i lanetleyerek, 3. İntifada’yı başlatmak isteyen Batı Şerialı
gençleri tutuklayarak, öldürerek İsrail ve Batı’ya yaranacağını sanmıştı. Gazze’nin
geleceği planında hiçbir rol verilmedi. Efendisine köpeklikle kazanacağını
sananlara bir ders.
9 Ekim 2025
Evet, ABD İsrail soykırımı için
33 milyar $ harcadı. (1946-2023 arası yardımı da 300 milyar $ idi.) Ama Trump
savaşın ve yeniden inşanın parasını Körfez’i haraca bağlayıp çıkartıyor. 2 yıl
soykırıma seyirci kalır, ekonomik gücünüzü kullanmazsanız bu şekilde soyup
soğana çevirirler. https://x.com/ztkor/status/1976285508176076862
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder