Darbeleri mazur gören
veya gösteren herkesi kınıyor, darbecileri lanetliyoruz
TÜRKİYE’DEKİ DARBE PLANLAYICILARI RUS JETİNİN DÜŞÜRÜLMESİNE DAHİL
OLDULAR MI?
George Friedman (Amerikalı
siyaset bilimci, Stratfor’un kurucusu ve 2015 yılına kadar başkanı,
Geopolitical Futures’ın kurucusu ve yöneticisi)
Geopolitical Futures, 20.7.2016
Tercüme: Zahide Tuba Kor
Kasım ayında Rus uçağını düşüren pilotlar tutuklandı. (...) Böylece
darbe teşebbüsünün sonuçlarından biri netleşiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan
Rusya’yla ilişkileri düzeltmeye karar verdi ve bu darbe teşebbüsünü kullanarak
Ruslara uçağın düşürülmesi emrinde herhangi bir dahli olmayıp siyasi
hasımlarının bundan sorumlu olduğunu göstermeye çalışıyor.
(...)
Oysa uçağın düşürülmesi hadisesi ertesinde Türk yetkililerin
tepkileri çok farklıydı, Rusya’yı (...) suçlamışlardı. (...) [Z.T.K. Friedman
uzun uzun Türkiye’nin o dönemki söylemleri ve tepkilerinden bahsetmiş]
(...)
(...) sınırı ihlal eden Rus uçaklarını düşürme izninin verilmemiş
olma ihtimali neredeyse yok gibi (...)
(...)
Ancak mevcut Türk stratejisi bağlamında bu iddiayı dile getirmek
makul. Türkler darbe teşebbüsünün arkasında ABD’de yaşayan Gülen’in olduğu
iddiasında. (...) ABD, gerek Türkiye’yle suçluların iadesi anlaşması gerekse
Amerikan hukuku çerçevesinde Gülen’i öyle kolayca iade edemez. Ancak bu talebin
arkasında, ABD’nin darbe teşebbüsünün planlanıp uygulamaya geçirilmesinde
yardımcı olduğu iması var. Ortadoğu’nun gazeteleri bu ithamla dolu. Birçokları
bunun gerçek bir darbe teşebbüsü olup olmadığını sorgularken diğer bir kısmı da
darbenin arkasında ABD’nin olduğu iddiasında.
Uçak vurulup da Türk-Rus ilişkileri çöktüğünde Türkiye ABD’yle
yakınlaşmak zorunda kaldı. (...) ama ABD’yle yakın ilişkiden de öyle rahat
değildi. Birincisi, Suriye’de büyük bir askeri rol üstlenmek, hele de İslam
Devleti’yle yoğun bir çatışmaya girmek istemedi. Amerikalılar Türklerin güçlü
bir rol oynamalarını istedi, ama Türkler bunun sonu olmayan bir işgale
dönüşeceği kanaatiyle böyle bir rolü üstlenmeye hazır değillerdi.
İkincisi, Türkler Amerikalıların istediği tavra kaydıkça İslam
Devleti terörü Türkiye’de tırmandı. En büyüğü Atatürk Havalimanını hedef alan
saldırı Türkiye’nin turizm sektörüne zarar verdi. Erdoğan savaşmak istemediği
bir çatışmaya girerek bir Amerikan piyonuna dönüşmeye istekli değildi. Yine
Amerikalıların planladığı Polonya ve Romanya’nın da dahil olduğu Rus karşıtı
ittifakın içine doğru çekilmeyi de arzu etmedi. Amerikalılar Rusya’yı
çevrelemeye çabalıyordu ve Erdoğan buna da sürüklenmek istemedi.
Rus uçağının düşürülmesinin Türkiye’yi sürüklediği yön olan ABD’nin
küçük ortağı haline gelmeye Erdoğan razı değildi. Ani bir adımla İsrail’le
ilişkileri normalleştirdi ve neredeyse eşzamanlı olarak uçağın düşürülmesinden
dolayı Rusya’dan özür diledi. Erdoğan’ın İsrail’e yönelmekteki hedefi, ABD’ye
meydan okumada pek fazla ileri gitmek istemediğini göstermek için bir tavizle
Washington’ı yatıştırmak, gönlünü almaktı. İkinci adımla ise Moskova’yla karşı
karşıya gelme haline artık bir son vermek istediğini ve böylece Rusya’ya karşı
herhangi bir Amerikan savunma planı içine çekilmeyeceğini gösteriyordu.
Erdoğan özür dilemek zorunda kalmaktan hiç memnun değildi. Darbe
teşebbüsü ona özrü yeniden formüle etme fırsatı sundu: Rus savaş uçağının
vurulması emrini kendisi değil, darbeye teşebbüs edenler vermişti; Erdoğan
uçağın düşürülmesinin bir kurbanıydı... Darbeyi planlayanları cezalandırarak
aslında Ruslara verilen zararı da tazmin etmiş oluyor. Rusya’yla çatışma
halinden çekilerek manevra alanını yeniden açıyor ve Türkiye’yi Amerikan
baskısından kurtarıyor.
Darbe teşebbüsü veya gerçekte her ne ise, tabii ki bundan çok daha
fazlasıyla alakalıydı. Ama akabinde ortaya çıkan durum, Rus uçağının
düşürülmesiyle ABD’ye bağımlı hale gelen Türkiye’nin kaybettiği konumunu bir
bakıma yeniden kazanması oldu. Darbeyi planlayanların aynı zamanda uçağın
düşülmesini planlayanlar olduğunun keşfi, Ankara’ya temiz bir açılım fırsatı
sunarak Erdoğan’ın bunda sanki hiç suçu yokmuş gibi gösterdi. Bazı insanlar
bunu yutacaktır tabii, özellikle de asıl hedef kitle olan Türkler. Bu arada
Erdoğan ABD’ye sert bir baskı yaparak Rusya’ya doğru kayıyor; bu, klasik bir
güç dengesi adımı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder