10 Ağustos 2016 Çarşamba

D.IGNATIUS: ABD TÜRKİYE’YLE BIÇAK SIRTINDA


Darbeleri mazur gören veya gösteren herkesi kınıyor, darbecileri lanetliyoruz


OBAMA’NIN BEYAZ SARAY’I TÜRKİYE’YLE BIÇAK SIRTINDA

David Ignatius (Washington Post gazetesi köşe yazarı, ödüllü gazeteci ve kitapları en çok satanlar listesinde yer alan casusluk romanı yazarı)
Washington Post, 5.8.2016

Tercüme: Zahide Tuba Kor

Obama yönetiminden yetkililer Türkiye’yle ilişkilerde kırılgan/hassas bir bıçak sırtında yürüyorlar. Kamuoyu önünde NATO müttefikine desteklerini dile getiriyorlar, ama özelde geçen ayki başarısız darbe teşebbüsünü ABD’nin teşvik ettiği suçlamalarına bir son verilmesi için Türk yetkilileri uyarıyorlar. 
Başkan Obama, Dışişleri Bakanı John Kerry ve diğer üst düzey Amerikalı yetkililer Türk mevkidaşlarına Amerikan karşıtı tahriklerin Türkiye’deki Amerikan vatandaşlarının hayatlarını riske attığı konusunda endişelerini ve bunun kabul edilemez olduğunu ilettiklerini söyledi. Obama ve diğer yetkililer başarısız darbe teşebbüsünde herhangi bir Amerikan rolünü güçlü bir dille reddettiler.
Son dönemde yapılan kamuoyu yoklamalarına göre Türklerin yaklaşık %70’inin ABD’nin darbeye dahil olduğuna inanmasından endişeliler. Amerikan Genelkurmay Başkanı General Joseph Dunford, bu konudaki şüphe ve endişeleri gidermek için geçen hafta Türkiye’yi ziyaret etti. Beyaz Saray önümüzdeki günlerde üst düzey bir yetkiliyi yollayarak ilişkileri onarmayı düşünüyor; bu isim Erdoğan’la iyi ilişkileri sürdürmeye çalışan Başkan Yardımcısı Joe Biden olabilir.
(…) Türk-Amerikan ilişkilerindeki bozulmanın durdurulmasına dönük kısa vadeli meydan okumaların ötesinde yetkililerin daha uzun vadeli endişeleri sözkonusu: Türkiye’nin güvenliği, Ankara’nın Rusya’yla yeni yakınlaşma süreci ve Avrupa’yla kırılgan ilişkiler.
Güvenlik ilk endişe kaynağı. Erdoğan’ın darbe sonrası ordu, polis ve istihbaratta giriştiği temizlik harekatıyla binlerce subay ve diğer güvenlik personeli kadrolardan tasfiye edildi. Amerikalı yetkililer, Türkiye’nin İslam Devleti ve diğer gruplardan yükselen terör tehdidiyle yüz yüze olduğu bir dönemde bu ev temizliğinin askeri ve güvenlik birimlerinin kapasitesini nasıl etkileyeceğini merak ediyorlar. Yine gerek darbe teşebbüsü gerekse akabindeki temizliğin orduya ne ölçüde zarar verdiği ve yeniden nasıl bir çeki düzen verileceği konusunda da merak içindeler.
General Joseph Votel, CENTCOM Komutanı ve diğer Amerikalı yetkililer, darbe sonrası tutuklanan bazı subayların Suriye’de İslam Devleti’ne karşı savaşta ABD’nin yakın müttefikleri olduğunu ve bunun da iki ülke askeri işbirliğinde muhtemel bir boşluğa yol açacağını belirttiler. Ancak İncirlik Üssü’nden İslam Devleti’ni hedef alan koalisyon hava saldırılarının sürmesi nedeniyle Amerikalı yetkililer ümitlendiler.
İkinci daha uzun vadeli endişe kaynağı ise Türkiye’nin Rusya’yla ilişkileri. Geçen sonbaharda bir Rus savaş uçağının vurulması nedeniyle iki ülke ciddi bir kavgaya tutuşmuştu; ama Erdoğan bu çatlağı tamir etmek için darbeden birkaç hafta evvel kolları sıvadı.
Erdoğan, Rus lider Putin’le 9 Ağustos’ta St.Petersburg’da bir araya gelecek ve Amerikalı yetkililer bu toplantıyı dikkatle takip ediyorlar. Washington’a göre bu türden temaslar doğal ve her iki ülke için de potansiyel olarak olumlu. Ancak Amerikalı yetkililer, Türkiye bir NATO üyesi olduğundan Ankara’nın NATO’daki müttefikleri aleyhine Rusya’yla aynı safta buluşma arayışına girmeyeceğinden emin olmak istiyorlar.  
Üçüncü endişe, Türkiye’nin AB’yle çetrefilli ilişkileri. Türkler ve Avrupalılar, bu senenin başında mali yardım ve Avrupa’ya gitmek isteyen Türklere vize muafiyeti karşılığında Ankara’nın AB’ye mülteci akışını sınırlandırması konusunda anlaşmıştı. Amerikalı yetkililer bu anlaşmanın temellerinin sağlam olmadığından ve her iki tarafın da sözlerini tutmasının zor olabileceğinden endişeliler. AB’nin anlaşmayı yeniden çerçevelendirme konusundaki herhangi bir çabasının Birliğin çözülmesine yol açabileceğinden korkuyorlar. Bu durum siyasi yapıyı iyice gerecek şekilde Avrupa’ya yeni bir mülteci dalgasını tetikleyebilir.
Türkiye, darbenin mimarının Pensilvanya’da yaşayan din adamı Fethullah Gülen olduğu iddiasında ve ABD’den iadesini talep ediyor. Obama ve Kerry, bu talebi değerlendirirken Amerikan dışişleri ve adalet bakanlıklarının ABD’nin normal hukuki prosedürünün izleneceğini açıkladılar.
Darbeden bu yana Gülen Hareketi, on binlerce tutuklamayla ve Gülencilerin kamudaki görünürlüğü ezilerek Türkiye’de çok sert bir şekilde bastırıldı. Türk hükümeti, dünyadaki birçok ülkeden terör faaliyetlerinin bir cephesi olan Gülenci “Hizmet” Hareketinin okullarını kapatıp diğer faaliyetlerini yasaklaması için ısrar ediyor.
Türk-Amerikan ilişkilerindeki puslu hal darbeden çok öncesine gidiyor. Erdoğan, Obama yönetiminin İslam Devleti’ne karşı PKK’yla müttefik olan Suriyeli Kürt milisleri desteklemesine karşı iyice öfkeliydi. Kavganın üzeri eğreti bir şekilde örtülmeye çalışılıyordu, ama artık iki ülke yeni gerginliklerle yaşamak zorunda kalabilir. Ancak eğer ki Türklerin ekseriyeti ABD’yi Türk demokrasisinin bir düşmanı olarak görürse istikrarlı bir dostluk mümkün olmayacaktır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder